BU DÜNYADAN GIDER OLDUK KALANLARA SELAM OLSUN


BU DÜNYADAN GIDER OLDUK KALANLARA SELAM OLSUN

Kasabamizin asirlik çinarlarindan Nazli Nineyi ziyaret ettik. Ziyaretimize çok sevinen Ninemiz kalbimden misafir gelecegini hissediyordum, çayi da çok pisirttirmistim diyerek bize çay ikram etti. Ninemiz geçmis anilarini anlatti. Bizde sizlerle paylasmak istedik.

90 Sene önce bu topraklarda dogdum. Iki yasinda iken babam ölmüs. Yetim olarak büyüdüm. Anam beni ve kardesim Ahmet'i yokluk içinde büyüttü. On yasinda iken komsularin çocuklariyla Cibalaga çifte giderken araba lastiginden yapilma pabucumun birisinin kenari ayagimi yaraladi. Çaputla sardim. Pabucun birini koltugumun altina aldim. Tozlu yollardan giderken rahmetli Patlak emmi kizim saban kirilmis bizim eve git bir testere, bir keser, bir mih getir dedi. Söylediklerini unutmamak için Cibalak'tan köye kadar bir testere, bir keser, bir mih diye diye parmaklarimi saya saya geldim. Testere keser ve mihi Ayse teyzeden aldim. Tekrar tarlaya döndüm. Mekani cennet olsun Patlak emmi sabani yapiverdi. Tarlayi saban ve öküzlerle sürdüm.

Aradan yillar geçti Niyazi amcanizla yuva kurdum. Eskiden yokluk diz boyuydu. Bir gün kaynanam bana gelin pancar kaynat ta yiyelim deyip tarlaya gitti. Evde odun yoktu. Kanata çiktim pestekteki dösemelerin kabuklarini soyarak pancari pisirdim. Kaynanam tarladan eve geldiginde evde odun yoktu nasil pisirdin diye sordu. Bende anlattim. Aklinla bin yasa gelinim diye sevindi.

1940'li yillarda devlet at, esek, koyun, keçi, inek, öküz hatta tavuklardan bile vergi alirdi. Bir esegimiz, bir çift öküzümüz vardi. Vergi memurunun köye geldigini duyduk. Ahirdaki esegi yere yatirip ayaklarini sicimle, agzini tel ile bagladik. Üstüne çul örttük. Vergi memuru geldi ahira bakti, ahirda karanlik oldugu için esegi göremedi. Bizde vergi vermekten böylece kurtulmus olduk. Çünkü paramiz yoktu. Menderes zamaninda köylünün çektigi sikintilar azaldi. Milletin yüzü gülmeye basladi. Niyazi'nin yukari mahallede rahmetli Çona gilin evlerinin yakinlarinda degirmeni vardi.O zaman köyde elektrik olmadigi için degirmen su ile çalisirdi. Un ögütmeye köyümüzden ve karsi yörüklerden de gelirlerdi. Bir kile bugday ögütünce bir kutu bugdayi hak olarak alirdi.

Mustafa, Elveda, Menderes, Ummahan, Nazik, Ahmet, Bekir olmak üzere yedi çocugum var. Dört yavrum da öldü. Rahmetli evimin diregi kocam degirmenci Niyaz Rabbine kavusali on sekiz yil oldu. Nur içinde yatsin. Allah devletimize zeval vermesin. Simdiki nesil çok sansli. Biz geçmiste çok çektik. Torunlarimiz aydinlik günler yasasin. Allah vatanimiza göz diken düsmanlara firsat vermesin. Bu dünyadan gider olduk. Kalanlara selam olsun. Bizim için hayir dua edenlere selam olsun.







Editör : Mustafa
dislikasabasi.com