OLMAZ OLSUN AH SU FAKIRLIK


OLMAZ OLSUN AH SU FAKIRLIK

Köyümüzün asirlik çinarlarindan 85 yasindaki Bayram Amca ile ögle namazini kildiktan sonra Disli Çarsi Camisi önündeki tarihi ceviz agacinin altindaki kiraathanede geçmise yolculuk yaptik. Hani derler ya: "Yiyip içtigin senin olsun, görüp geçirdigin bizim olsun."

"Bu diyarda dogdum. Bubama Helülcü'nün Osman, anama Hava derlerdi. Anam Emirdagi'nin Devretli köyünden gelin gelmis. dört gardesidik. Kardeslerimin en büyükleri benidim. Benden sonra Muammer ve Osman olmak üzere iki gardesim daha varidi. Kiz gardesim kirk günlüyken cennete gitti. Sekiz yasina girdigimde bubam öldü. Kardeslerimin sorumlulugunu çocuk yasda yüklenmeye basladim. O yasda konu komsunun çocuklarini avitirdim. Karsiliginda yiyecek, içecek verilerdi. Eve getiri anama veriydim. Kardesim Osman onbes yasindeykan vefat etti.

Aklima geldikce hüzünlendigim bir hatirami anlaten. 13 - 14 Yaslarindeykan Cami önünde ceviz dalinin altinda Kesci'nin Nori ve Yüzügüllü'nün Üseyin'inen ayakta gonusurken Haci Apdilla tandirda yeni edilmis sepide peyniri dürünmüs, evlerinden yiye, yiye yanimiza geldi. Açlikdan garnim zil çaliyordu. Ekmegi elinden alip gaçsam diye düsündüm. Emme arkadeslarimdan utandim. ileride basima kakarlar diye vazgeçtim. Eve gittim. irametlik anam "Ne o yavrim moralin bozuk, biriynen gavga mi etdin?" Dedi. Bende anlatdim. Evde un yogudu. Kepegi eledi, yugurdu. Atesi yakdi. Sacin üstünde bisirmeye çalisdi. Emme bismedi. Hamir oldu. Yiyemedim. Bogazima durdu. Evden bi hapaz duz aldim. Saribag'da gus yemegi diye bilinen ot varidi. Otlari kökleriynen yoldum. Otu duza bana bana yidim. Bu sefer garnim davil gibi sisdi.

ILK ORUCUM

Yazin 13 Yasindeykan ilk orucumu duttum. Göceci'nin Amed'in anasi Keziban aba çocuklardan oruç aliyormus diye duydum. Keziban abanin evine gitdim. Evin önüne oturmus aksam ezeninin okunmasini bekleyyormus. O zamanlar aparlo ve alettirik yogudu. Apdil Hoca minareden Yanik sesiynen Ezeni okudu. "Ne o yavrim" dedi. Elini öpdüm. Orucumu aldi. Yarim hamirsiz verdi. Sevine sevine eve götürdüm. Anam da iftara un çorbasi bisirmis. Hamirsizinan yidik. Orucumuzu açdik. 15 Yasina girdigimde Irasit Emmiye iki sene hizmeker durdum. Bi sene çalismamin garsiligina bir lira verdi. Bir liraya dört bes dölüm tarla anca ediyordu.

AYRILDIM SILADAN GELDIM ASKERE

Asgerlik çagim geldi. Ali Çinar, Musdafa Pambikci, ve Posteci Gadir Ayni tertipidik. Gözlerim gök oldugu için arkadeslar bana Gugulu Bayram derlerdi. Akraba ve gonsular bizi agirladilar. At arabasina bindik. Bozugun tozlu yollarindan Bolovadin Asgerlik subesine vardik. Herkesin ana ve bubasi asger geçirmeye gelmis. Benim kimsem yogudu. Anam köyde çocuklara bakiyordu. Gözyasimi dutamadim. Subede asger esbaplarini geydirdiler. Çay istasyonunda trene bindik. Erzurum'a bes günde anca varabildik. Birlige teslim oldum. Onbes gün sona mektupa söyle yazdim.

Ayrildim siladan geldim asgere
Kislalar benden nöbet bekleyyo
Sanli bayragimi birakman yere,
Çünkü vatan bizden hizmet bekleyyo..

Anam ak südünü hela et bana
Canimdan daha çok vurgunum sana,
Her namaz duani beklerim ana.
Çünkü vatan bizden hizmet bekleyyo

Dogup büyüdügüm köyüm, yayladan
Kardesim bacidan ve anadan
Nazli yarimden, iscak yuvadan
Ayrildim ki vatanim hizmet bekleyyo..

Yazdigim mettubu posteci atinan köye götürmüs. Anam okuma yazma bilmediginden mettaba giden çocuklara okutturmus. Aglamis. gölle gatnatmis. gonu gomsuyu çagirmis. birlikde yimisler. Sevincinden dügün etmisler.

ASKERLIK DÖNÜSÜ

Erzurum'da iki sene topçu olarak asgerlik yapdikdan sona köyüme döndüm. Anam giz istemeye kaç gapiya vardiysa fakirsiniz deye giz vermediler.

Anamdan dogali yüzüm gülmedi,
Sanki bana miras galdi yoksulluk,
Yalvardim yakardim, irak olmadi,
Kaçdikca pesimden geldi yoksulluk.

Asgerden geldikden dokuz sene sona Kel Süllü'nün gizi Ummahan'inan anca evlenebildim. Anam disinden dirnagindan artirdigiynan gelinine üç dene altin dakdi. 3 000 lira agirlik verdi. Ev esyasi; dössek, yorgan, kilim ve çirpidan ibaretti. Erkeklerin dügünü Battal Omarlarin odasinda, gadinlarin dügünü evlerinde yapildi. Dügüne gelenlere arpa çorbasi, yaprak sarmasi, biber sarmasi, börek ve hosaf yidirildi. Dügün cuma günü basladi. Pazar günü gelinin at arabasi süslendi. bes alti dene gelin arabasinin arkasinda akrabalarin, gonsularin at arabasi varidi. Arkadeslarim efe esbabiynan atlara binmis. Gelin arabasinin önünde sokaklari konvoy halinde dolastilar. Yakinlarimiz arabadan çocuklara fistik, seker saçdilar. Sadicim Aliosman Peteginen akile geydik. Kerpiç duvarli evimizin düz damina çikdik. Gelin gelince önceden hazirladigimiz bir gurus, iki buçuk gurus bozuk paralari damdan gelinin basina ve çocuklara saçdik. Çocuklar gapisdilar.

Evimiz iki gözüdü. Bi gözüne biz girdik.Öteki odada anam ve güççük gardesim duruyordu. Evlendigimde bile garim bulgur asi bisirdiginde yemegin üsdüne dökmeye yag bulamadigimiz günler oldu. Yag yerine aci büber ekerdik. Asgerden sona Gadilar'in Uyuz Amet Hoca gilde 20 sene hizmekerlik yapdim. Sap çekerdim, düven sürerdim, hasges girardim, Tarla sulardim, Hayvana bakardim. Evlendikden sona Osman, Sultan, Döndü, Hava, Üseyin olmak üzere Allah bes çocuk verdi. Zamani gelince oglanlari everdim. Gizlari gelin ettim.

1955'de köy belediye oldu. Ese Hoca muhtarikan ireyis oldu.Geçici olarak Dönelerin oda belediye binasi olarak hizmet verdi.. Sona Kör Osman gilin ev belediye olarak kullanildi. Ese Hoca ireyis olunca canavar borusu aldi. O zaman kimsede kol saati yogudu. Macur Tahsin Sebeklerin depeye çikar. Asamdan bi saat önce canavar borusunu çalinca tarlaya çapaya giden garilar ve gizlar isi birakir, esseklere biner tozlu yollardan eve dönerlerdi. Evde Asama Alah ne verdiyse bulgur, bulamaç bisirilerdi. O zaman alettirk olmadigindan gece gandil yanardi. Gaymakam Ese Hocaya iki tenike gaz yagi veriydi. "Bi tenikesini köy halkina dagit, öteki tenikeyi muallimlere ver" dermis. Ese Hoca garsi çikmis. Bu nasi adalet gaymakam bey. Köylünün ahari var, samanligi var, çocugu çok demis. Gaymakam "madem birbuçuk tenikesini köylüye dagit, yarim tenikesini ögretmenlere ver" demis.

ÇARSI CAMISININ YAPILISI

Çarsi Camisi yapilirkan Gambir Emin muhtaridi. Cami 1949 yilinda yapilmaya baslandi. üç senede anca bitti. O devirde köyde bir tane motur bile yogudu. Imece ile yapildi. Herkes Allah irzasi için dasagil köyünden bes öküz arabasi das getirdi. Öküzü olmayanlar Dasagil'da odada galir, öküz arabalarina das yükledirdi. Bennen Cibir Ali'nin öküzü olamadigindan das yüklettik. Camiyi Bolovadin'li Sükrü Usda ve Musdava usda yapdi. köylüler de parasiz amele olarak çalisdi. Herkes cami insaati bitesiye sireynan iscilere yemek verdi. Sindiki camiden evel ibadethane kerpiçdendi. Caminin yaninda mektep varidin. Köyün ilk ögretmeni Cavit Mualimdi.

Temiz elbiseyi ögretmenler geyerdi. Herkesin pontulu yamalikliydi. Elbisemin yirtik yerlerini yün egirip kebi innesiynen dikerdim.

DEVLET SU ISLERINDE MEVSIMLIK ISÇI

Aradan epey zaman geçdi. Devlet su islerine mevsimlik isci olarak girdim. Yazin çalisdirirlar, gisa dogru çikis verilerdi. Sigortaya basvurdugumda 2 170 gün çalismissin dediler. Emekli olabilmem için 3 600 günü bulmasi ilazimidi. Borç para buldum. On lira daha ilazimidi. Ahardaki gara essegi zabaleyin hayvan bazarina çektim. Çakirlarin Ceylan'a 12 liraya sattim. Pareyi yatirdim 2 lira da bana galdi. Emekli oldum. Emekli olalil yirmi seneyi geçdi. Ancak yolun sonuna dogru geldim. Simdi bolluk var. Ne ararsan buluyon. Allah torunlarimiza bizim çekdigimiz sikintilari çekdirmesin. O kara günler bi daha gelmesin.

Belki bu dünya benim için, aci, gözyasi,ve izdiraplarla geçdi. Emme öbür dünyam iyi olur insallah. Geçici dünya hayatimi okuyan , begenen, yorum yazan herkese selam olsun.



Editör : Mustafa
dislikasabasi.com