Mevlid Kandili Nedir Anlami bilgi ; Insanligin kurtulusu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yilinda Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayinin 12. gecesi dogmustur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun dogdugu çagda dünyanin her tarafinda cehalet, zulüm ve ahlâksizlik almis yürümüs, Allah inanci unutulmus, insanlik korkunç ve karanlik bir duruma düsmüs, dünya yasanmaz hale gelmisti.
Sevgili Peygamberimizin teblig ettigi Islâm dini ile dünya aydinlandi, tek Allah inanci ile kalpler nurlandi. Esitlik, adalet ve kardeslik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavustu. O'nun dogdugu gece, insanligin kurtulusu için çok hayirli ve mübarek bir baslangiçtir.
Bu gece, müslümanlar arasinda yüzyilllardan beri büyük bir cosku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygi ile anilmaktadir. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafindan yazilan ve asil adi "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabi O'nun dogumunu, üstünlügünü ve mucizelerini en güzel bir sekilde dile getiren degerli bir eserdir.
Peygamberimizin dogum yildönümlerinde okunan mevlidleri saygi ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç süphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bagliliginin bir ifadesidir.
Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatini ögrenmek ve kendimize örnek almak basta gelen görevlerimizdendir. Asil o zaman O'nun sevgisini ve hosnutlugunu kazanmis oluruz. Yeryüzünü mânevî bir karanlik kaplamisti.
Mevcudat, beserin zulüm ve vahsetinden adeta mâteme bürünmüstü. Göz¬yasi döken gözler degil, ruh ve kalpler idi. Kalp ve ruhlarin keder, elem ve gözyasina âlem de istirak etmis, sanki umumî yas ilan edilmisti!
Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynagi olan “tev¬hid” inancindan mahrumdu. Küfür ve sirk firtinasi, ruh¬lari ve kalpleri kasip kavurmustu. Gö¬nüllerde tek mâbud yerine, birçok bâtil ilâh yer almisti! Hakikî sahibini arayan ruhlarin feryadi ortaligi çinlatiyordu.
Insanlar, birbirini yiyen canavarlar misâli vahsîlesmis, küfür, sirk, cehalet ve zulüm batakliginda bogulmaya yüz tutmuslardi. Zâlimin zulüm kamçisi al¬tinda mazlum inim inim inler hale gelmisti.
Âlem mahzun, varliklar mahzun, gönüller mahzun ve simalar mahzundu.
Akil, ruh ve kalpleri mânevî kiskaci altina alip olanca kuv¬vetiyle sikan bu küfür ve sirke, bu dalâlet ve cehalete, bu hüzün ve sikintiya beserin daha fazla katlanmasina Allah’in sonsuz merhameti elbette müsaade edemezdi! Bütün bunlara son verecek bir zâti, sefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti!
Cin ve inse ebedî saadetin yolunu gösterecek Hz. Muhammed (a.s.m.) geli¬yordu!
O An…
Kâinat, hürmet ve hasyet içinde Efendisini beklemekte idi. Her varlik, ken¬disine mahsus diliyle, hal ve hareketiyle bu emsâlsiz insana “hos-âmedî”de bu¬lunmak üzere sevinç içinde hazir durumda idi.
Tarih: Milâdî 571, Nisan ayinin yirmisi.
Fil Vak’asindan elli veya elli bes gece sonra.
Kamerî aylardan Rebiülevvel ayinin on ikinci gecesi.
Bu mütevazi evde ve bu essiz vakitte muazzam ve essiz bir hadise vuku buldu: Kâinatin Efendisi Hz. Muhammed (a.s.m.), dünyaya gözlerini açti!
Bu göz açisla birlikte âlem, sanki birden elem ve mâtemini unutarak sürura garkoldu. Karanliklar, âninda nurla yirtiliverdi. Kâinat, sevinç ve heyecan için¬de adeta, “Dogdu ol saatte Sultan-i Din Nura garkoldu semâvât-ü zemin” di¬ye haykirdi.
O vahset devrinde kâinat ufkundan bir günes dogdu. Bu günes âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatin akisini degistiren bu essiz olay, dünyayi yerinden sarsan degisimlerin en büyügü idi.
Iste insanligin akil ve kalbinde dügümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularini, dügümlerini çözüp kâinatin Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatin tesrifi sadece insanlarin ruh ve kalbinde degil, diger varliklarda, hattâ cansiz esyada bile yansimasini bulacakti.
Dogudan batiya bütün âlemin nurlara büründügü, Ilâhi degisimin tecelli ettigi o gece neler oldu neler?
Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarinda daha önce rastladiklari isaret ve müjdelerin açiga çiktigini gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.
O gece Yahudi âlimleri semâya bakip "Bu yildizin dogdugu gece Ahmed dogmustur" dediler.(1)
Bîr Yahudi Ileri geleni Mekke'de Peygamberimizin dogdugu gece, içlerinde Hisam ve Velid bin Mugire, Utbe bin Rabia gibi Kureys ileri gelenlerinin bulundugu bir toplantida,
- "Bu gece sizlerden birinin çocugu oldu mu?" diye sordu. - "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler. Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden igreniyorum! "Bakin, ey Kureys toplulugu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed dogdu. Eger yanlisim varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmis olayim. Evet, onun iki küregi arasinda kirmizimtirak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.
Toplantida bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düstüler ve dagildilar. Her birisi evlerine döndügünde bu durumu ev halkina anlattilar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oglu Abdullah'in bir oglu dogdu. Adini Muhammed koydular." haberini aldilar.
Ertesi gün Yahudiye vardilar: "Bahsettigin çocugun bizim aramizda dünyaya geldigini duydun mu?" dediler. Yahudi "Onun dogumu benim size haber verdigimden önce midir, sonra midir?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi. Yahudi ile beraber kalkip Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanina çikardilar. Yahudi Peygamberimizin sirtindaki beni görünce, üzerine bayginlik geldi, fenalasti. Kendine gelip ayildigi sirada,
"Ne oldu sana, yaziklar olsun" dediler.
Yahudi, "Artik Israilogullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artik Yahudi âlimlerinin kiymet ve itibarlari da kalmadi. Araplar peygamberleriyle kurtulusa ereceklerdir.
"Ey Kureys toplulugu, ferahladiniz mi? Vallahi size, dogudan batiya kadar ulasacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)
Kâinatin Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manaliydi.. Peygamber Efendimize hamileyken rüyasinda, "Sen, insanlarin en hayirlisina ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdigin zaman 'Her hasetçinin serrinden korumasi için bir ve tek olana siginirim' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."
Yine kendisinden çikan bir nurun aydinliginda bütün doguyu ve batiyi, Sam ve Busra saray ve çarsilarini, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarini gördügünü Abdülmüttalib'e anlatmisti.(3)
Ayni gece Hz. Âmine'nin yaninda bulunan Osman ibn Âs'in annesinin gördükleri de söyle:
"O gece evin içi nurla doldu, yildizlarin sanki üzerimize dökülecekmis gibi sarktiklarini gördük."
Evet bu ulvî ani dile getiren Mevlid'in yazari Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri su beytiyle siirlestirmistir:
"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin Çok alâmetler belürdi gelmedin"
Rabiülevvel ayinin 12. Pazartesi gecesi, yapilan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.
Dünyayi sereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattilar.
Araplara göre o zaman, gece dogan çocugun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktilar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarilarak ikiye ayrilmis, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmis, basparmagini emiyordu.(5)
Evet, bu isaret her türlü küfrün, zulmün, sirkin ve her türlü bâtil inanç ve âdetlerin parçalanip yok olmasi, imanin, nurun ve hidâyetin kâinati aydinlatmasi için gönderilmis bir Peygamber idi.
Ayni gece Kabe'de tapilmakta olan cansiz putlarin çogunun basasagi devrildigi görüldü.
Ayni gece Kisra sarayinin besik gibi sallanip on dört balkonunun parçalanip yerlere düstügü ögrenildi.
Sava'da mukaddes taninan gölün suyunun çekilip gittigi görüldü.
Bin senedir yakilan ve söndürülmeyen mecusi atesinin sönüverdigi müsahede edildi.
Bütün bunlar isaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat atese tapmayi, puta tapmayi kaldirip, Fars saltanatini parçalayarak Allah'in izni olmadan kutsal taninan seylerin kutsalligini ortadan kaldiracaktir.(6)
Iste bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karsilayarak onun âleme tesrifine kiyam ediyoruz. Getirdigi ebedi nura, açtigi saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden simsiki sarilmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bagliligimizi tazelemek ne yüce bir seref ve ne büyük bir saadettir.
Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün sefaatine nail eylesin.
Sitemizde yayınlanan haberlerin ve fotoğrafların kullanım hakkı www.dislikasabasi.com 'a aittir.
Herhangi bir şekilde haber içeriği ve fotoğrafları izin alınmaksınız kullanılamaz..
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.
Yorum Bölümünden bundan sonra Yorum yapan üyemize ait bilgiler ve avatar resmi görülebilecektir. Avatar resminizi sitemizde yer alan resimlerden seçebileceğiniz
gibi farklı bir resim ile değiştirmek istiyorsanız ; özel mesaj bölümünden admine mesaj göndererek veya üyelikte yer alan email adresinden webmaster@dislikasabasi.com
email adresine resmin internet adresini veya resmi gönderebilirsiniz.
Yorumlayan :
AYSEL SISIK
Tarih : 24/01/2013 00:00:00
ÇAY/AFYON
10/07/2007Mesaj Bilgisi
111
Çaliskan Üye
Allahümme Salli -Ala Seyyidina MUHAMMED...Islam Aleminin Mevlüt Kandili Mübarek Olsun...
YÜCE MEVLAMIZ GÖNLÜMÜZDEN PEYGAMBER EFENDIMIZIN SEVGISINI HIÇ EKSIK ETMESIN.CÜMLEMIZI O’NUN SEFAATINE NAIL EYLESIN.MEVLID KANDILINIZ HAYIRLI VE MÜBAREK OLSUN.
Tüm islam aleminin ve hemserilerimizin MEVLÜT KANDILLERINI KUTLARIM.HAYIRLI KANDILLER.
Yorumlayan :
Bekir Uysal
Tarih : 23/01/2013 00:00:00
Bolvadin Gida, Tarim ve Hayvancilik Ilçe Müdürlüg
31/10/2007Mesaj Bilgisi
196
Basarili Üye
HZ MUHAMMET MUSTAFA EFENDIMIZI YÜCE ALLAHIMIZ ALEMLERE RAHMET OLARAK BU MÜBAREK GECEDE DÜNYAYA GÖNDERDI. NE MUTLU BIZLEREDE ONUN ÜMMETI OLDUK.YER YÜZÜNE ONUNLA HUZUR DOLDU INSANLAR ONUNLA MUTLU OLDU ALLAH SEVGILI PEYGAMBERIMIZIN SEFAATINA BIZLERI NAIL EYLESIN.BU MÜBAREK KANDIL HÜRMETINE BIZ MÜMINLERI HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKTEN TABI VE DOGAL AFETLERINDEN KAZA VE BELADAN SEYTANIN SERRINDEN VE INSAN GIBI GÖRÜNEN SEYTANLARIN OYUNLARINDAN KORUSUN INSAALLAH.TÜM ISLAM ALEMININ KANDILI MÜBAREK OLSUN IÇIMIZE SEVGI VE MUHABBET DOLSUN.
Yorumlayan :
Hacer OKUMUS
Tarih : 23/01/2013 00:00:00
Disli'den
01/07/2007Mesaj Bilgisi
180
Basarili Üye
Tüm Islam aleminin Mevlid Kandili mübarek olsun.
Hacer Okumus
DIyad Baskani
Yorumlayan :
Abdil TEKES
Tarih : 23/01/2013 00:00:00
30/10/2005Mesaj Bilgisi
2172
Fanatik Üye
Rabbimizin son peygamber olarak gönderdigi, Peygamberimiz, önderimiz Hz.Muhammed (SAV)''in dogum günü olarak kutladigimiz bu günkü mevlüt kandili; Güzel Dislim''e, memleketimize ve tüm insanliga hayirlara vesile olsun. Unutmayalim Peygamberiniz bir insandi. Insanca yasadi ve vadesi sona erince Rabbine kavustu. Bizlerde peygamberimizi örnek alalim, onun göstermis oldugu hak yolundan ayrilmayalim. Bu vesile ile herkesin MEVLÜT KANDILI ni kutlar, nice nice mevlüt kandilinde bulusmak ümüdiyle Allah hepimizin yar ve yardimcisi olsun.