Her dinin, milletin kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği kendine
özgü belirli gün ya da ayları vardır. Yüce Dinimiz İslam’da da bu tür gün, gece ve aylar
vardır. Şüphesiz insan için en değerli mefhumlardan birisi de zamandır. Çünkü her şey
zaman içinde var olmakta, gelişmekte ve yine zaman içinde yok olmaktadır. İnsan hayatında
önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diğer birçok değer, zaman içinde elde
edilebilmektedir. Zamanı gerektiği şekilde değerlendirebilenler hem dünyada hem de ahirette
huzuru yakalayacaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “İki nimet vardır ki insanların çoğu
bunların değerinden habersizdirler. Bunlar, sağlık ve boş zamandır.”(Buharı) buyurmak
suretiyle zamanın ve sağlığın önemine dikkat çekmiştir. Zaman kavramı, yaratılmış varlıkların “ömür”lerini içinde yaşadıkları bir süreçtir. Soyut bir kavram olan zamanın insanlar tarafından algılanabilmesi, bizzat zaman içinde
meydana gelen birtakım olayların esas alınması ile gerçekleşebilmektedir. Bu yolla insan,
belli zaman dilimlerini isimlendirme imkânını elde etmiş “önce”yi ve “sonra”yı , “geçmişi”
ve “geleceği” tasavvur edebilmiştir. Böylece düşüncelerini, bilgilerini bir zemine
sokabilmiştir. Medeniyetin oluşması ve dünyanın imarı bu sayede gerçekleşmiştir. Şüphesiz bu gelişmenin temeli, Yüce Yaratıcının, kâinata koyduğu ve “sünnetullah” olarak nitelendirilen sabit kanunlardır; mesela güneşin, dünyanın ve ayın belli hareket düzenidir. Gün, ay ve yıl kavramları bu hareket düzeninin birer sonucudur. Yüce Allah, bu gerçeğe
şu ayette işaret etmektedir: “Şüphesiz, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında,
Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın
dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe 9/36)
Muharrem Ayının Ayrıcalığı
“Haram aylar” içinde Muharrem ayının ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu
ayrıcalığı “Muharrem” adından da fark etmek mümkündür. Zira “muharrem” kelimesi “haram
kılınmış”, “hürmete layık” anlamlarına gelmektedir. Kısacası “haram aylar” uygulamasının
genel adı, anlam itibarı ile bu aya özel bir ad olarak verilmiştir.
Muharrem Ayını Önemli Kılan Özellikler
1- Hicri Yılbaşı
Muharrem ayı, 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Adından da anlaşılacağı üzere,
kameri yılda -güneş değil- ayın hareketleri esas alınmaktadır. Hicri tarih, Hz. Muhammed
(s.a.v.) ‘in Mekke’den Medine’ye hicret edişi ile başlar. Hicretin takvim başlangıcı olarak
kabul edilmesi, Hz. Ömer (r.a) devrinde olmuştur.
2- Aşure Günü (10 Muharrem)
Bilindiği üzere Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret ettiğinde orada Arap halkla birlikte
yaşayan Yahudiler de vardı. İşte bu Yahudiler, Hz. Musa (a.s.) ile İsrailoğullarının, Firavunun
zulmümden Aşure günü kurtulduğunu söyleyen Yahudileri Hz. Peygamber yalanlamamış
ve hatta bu yönde olumlu bir tavır sergilemiştir. Bunun yanı sıra tüm Sami dinlerde özel bir
yere sahip görünen aşure günü, cahiliye Araplarınca da önemli kabul edilmiştir. Hatta Resul-i
Ekrem (s.a.v.)’inde Peygamberlik öncesi ve sonrası dönemde bir süre bu günde oruç tuttuğuna
dair rivayetlere de rastlanır. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettiği bilinen
bir husustur.
İbn Abas’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Hz. Peygamber, Medine’ye geldiğinde Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Bu nedir? Diye sordu. Bu hayırlı bir gündür.
Bu, Allah’ın israiloğullarını düşmanlarından kurtardığı, bu sebeple de Musa’nın oruç tuttuğu
gündür. Dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) , “Ben Musa’ya sizden daha layığım”
buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de başkalarına oruç tutmalarını emretti.(Buhari)
Hz. Peygamber, Aşure günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur; “ Aşure gününün orucunun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan umarım.”
(Tirmizi) Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşure günü değil, Muharrem’in 9,
10, 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir. (Müslim)
Aşure Gününde Meydana Gelen Diğer Tarihi Olaylar
Aşure günü adı verilen 10 Muharrem gününde meydana geldiği rivayet edilen diğer
bazı önemli olayları da kısaca şöyle sıralamak mümkündür:
a) Rivayete göre, Hz. Nuh’un gemisi Tufandan kurtulup Cudi dağına aşure günü oturmuştur.
b) Hz. Âdem (a.s.)’in tövbesinin kabul edilmesi,
c) Hz. İbrahim (a.s.)’in Nemrut’un ateşinden kurtulması,
d) Hz. Yakub (a.s.)’in oğlu Yusufa kavuşması
e) Hz. Musa (a.s.) ve İsrailoğullarının Firavun’un zulmünden kurtulmaları.
10 Muharrem Aşurenin İslam tarihinde siyasi bir yönü de vardır. Sevgili Peygamberimizin “ Dünyanın iki çiçeği, ahirette de cennet çocuklarının efendileri diye övdüğü ve
haklarında “Allah’ım, ben onları seviyorum, sen de sev” diye dua ettiği ve adını bizzat
kendisinin koyduğu efendimizin torunu Hz. Hüseyin’in siyasi ihtiraslar uğruna Kerbelada
acımasızca şehid edildiği günüde hatırlatır bize 10 muharrem aşure. (10 Muharrem 61 H.- 1
Ekim 680 )
Bu menfur olay, Peygamberimizi ve onun ehli beytini seven bütün müminleri
yaralamış, kalplerini incitmiştir.
Dinimizin Aziz Peygamberi, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in mübarek sözüyle noktalayalım: “Ramazan ayı dışındaki oruçların en üstünü, Allah’ın ayı
olan Muharrem’de tutulan oruçlardır. Farzlardan sonra namazların en üstün derecelisi ise
geceleyin kılınan (teheccüt) namazlardır.” (Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn Mace)
7 Aralık 2010 Salı (1 Muharrem 1432) günü hicri yılbaşının ilk günüdür. Bu nedenle Hicri Yılınızı tebrik eder, bir önceki yıldan daha hayırlı olmasını, ömrünüzün sağlıklı,
çalışmalarınızın bereketli ve yaratıcının sizden memnun ve razı olmasını Huda-i Baki’den
niyaz ederiz.
Sitemizde yayınlanan haberlerin ve fotoğrafların kullanım hakkı www.dislikasabasi.com 'a aittir.
Herhangi bir şekilde haber içeriği ve fotoğrafları izin alınmaksınız kullanılamaz..
Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.
Yorum Bölümünden bundan sonra Yorum yapan üyemize ait bilgiler ve avatar resmi görülebilecektir. Avatar resminizi sitemizde yer alan resimlerden seçebileceğiniz
gibi farklı bir resim ile değiştirmek istiyorsanız ; özel mesaj bölümünden admine mesaj göndererek veya üyelikte yer alan email adresinden webmaster@dislikasabasi.com
email adresine resmin internet adresini veya resmi gönderebilirsiniz.
Yorumlayan :
turan susan
Tarih : 08/12/2010 00:00:00
Tekirdağ/Çorlu
24/12/2005Mesaj Bilgisi
842
Fanatik Üye
BU AYDINLATICI BİLGİLENDİRMENİZDEN DOLAYI SİZE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.BU KONUDA BU KADAR BİLGİYE SAHİP DEĞİLDİM SAYENİZDE ÖĞRENDİM.ÇOK TEŞEKKÜRLER.